"Her peynirin ardında farklı bir mera vardır, farklı bir göğün altında" sözü peynirlerin iklim, coğrafya, insan ve onun yarattığı kültür ile birleştiğinde nasıl farklılaştığını ve çeşitlilik kazandığını ne güzel özetler. 90’lı yılların sonunda süt ve hayvancılığın doğduğu topraklar Anadolu’da başlayan peynir yolculuğunun hikayesi, ilk günkü aşkla ve üretim hevesiyle Berrin ve Neşe Hanım tarafından devam ettirilmektedir. Ait olduğumuz kültürel peynir mirası ve Anadolu’nun bu konudaki zenginliği, peşine düşülen bu hayalin en tetikleyici durumlarından birisi olmuş. 2000 yılında açılan Antre Gourmet ile Türk peynirlerini bir ideale dönüştürme şevkiyle yollara düşülmüştür. Küçük bir peynir dükkanı açarak başladıkları, Anadolu’nun eşsiz coğrafyasında, yeni insanlar ile tanışarak yol alınan yüzlerce şehirde evlere konuk olup birbirinden güzel hikayelere tanık olarak oluşturulan Antre Gourmet markasının hikayesi herkes için pek çok deneyime sahne olmuş. "Bir peyniri ağzınıza attığınız an sizi bir çırpıda kendi coğrafyasına götürebileceğini keşfettik" diyerek, Mihaliç peynirini Fransa’da olduğu gibi ülkemizde de özel kılacak ustaların olduğunu, mayanın bir miras olabileceğini keşfettik. Peynirin sadece ticaret değil, kültürel boyutuna da sahip çıkmaya çalıştıklarını söyleyen Antre Gourmet kurucuları, "50 Peynirli Şehir Balıkesir" kitabıyla uluslararası GOURMAND kitap yarışmasında dünya birinciliği kazanmış ve ülkemizi gururlandırmıştır. "En büyük idealimiz; yerel üreticilerimizin peynir işine olan hevesi, tutkusu artsın çoğalsın. Peynirlerimiz dünyadaki örneklerinde olduğu gibi coğrafi tescil ile korunan, tasarım ile zanaati birleştiren markalaşmaya önem veren yapılarıyla rekabet eden, ülke kalkınmasına ve tanıtımına aracılık eden ürünlerimizden biri haline dönüşsün." diyen Antre Gourmet kurucuları Berrin ve Neşe Hanım, markanın sadece bir peynir üreticisi olmasını değil, kültürel mirasımızı da yansıtmasını istiyor.