Gerçek bir lezzet tutkunu ve birinci sınıf restoranlarda rastladığı tüm yemekleri mutfaklara taşıma merakında olan Hecha’nın kurucusu, bu sebeple yemek konusundaki tanıdığı tüm kapıları çalarak bu işe girmeye karar vermiş... Günün birinde, bir kasap dükkanında yeni bir et deneyecekken, çıkan bir arıza sebebiyle mangal yanmaz ve sonrasında dükkanın sahibi dökümden yapılmış bir tava çıkarır. Döküm tavada pişen etin mangaldaki etten daha lezzetli olduğunu fark eden Bay Hecha’nın aklına bir fikir gelmiştir. Döküm sektöründe bulunan ailesinin yardımıyla bir adet tencere üretir ve kasap arkadaşına hediye eder. Dükkan sahibi kendisine hediye gelen ürünü ilk fırsatta satar, fakat sonrasında yüz adet daha sipariş ister. Artık iyiden iyiye ürünün kendisini kanıtladığını gözlemleyen Bay Hecha, ürünü için sunum şekilleri ve güzel isimler aramaya başlamış, dünya dilleri içerisinden bir çok kelimenin üzerinden geçerek en sonunda İspanyolca ‘’güzel olmuş, mükemmel pişirilmiş’’ anlamına gelen Hecha kelimesinde karar kılmıştır. Böylece Hecha, Türkiye’nin ilk dökme demir mutfak eşyaları imalatçısı olarak, müşteri memnuniyeti odaklı pişirme gereçlerinin imalatına başlamıştır.