‘’Benim organik kivi hayalim yıllar önce 1998’te Türkiye’den binlerce kilometre uzakta Şili’de bir projede çalışırken başladı. O zamanlar proje yeri ile oturduğum Santiago’daki evim arasında çok uzun, kilometrelerce uzunlukta kivi tarlaları vardı ve ben her gün yanlarından geçerken hayranlıkla o kivi tarlalarını seyrederdim. Çoğu zaman aracımdan inip kivi bahçelerine girip incelediğimi hatırlıyorum. O zamanlar aslında kivi meyvesi Türkiye’de pek bilinmiyordu. Sonraları bu yörenin ikliminin bizim Türkiye’nin iklim koşullarına benzerliğini düşünüp, “Bu meyve neden Türkiye’de de yetiştirilmesin?” sorusundan yola çıkarak, kivinin Türkiye’de yetiştirilmesi konusunda teorik ve tatbiki eğitimler almaya başladım. Ama yurt dışında yaşamanın verdiği avantaj ile daha o zamandan ekolojik bakımdan sürdürülebilir organik bir tarımın geleceğimiz için çok önemli olduğu, hep yaşadığımız evreni korumak için organik tarım uygulamalarının şart olduğuna inanıyordum. Bu organik tarım tutkusunun teşviki ile ilk önce kivi yetiştiriciliği konusundaki literatürü okuyup kendimi iyi bir kivi üreticisi olmaya hazırladım. Türkiye’ye döndükten sonra ilk iş olarak, Yalova’daki Devlet Zirai Tarım İşletmeleri TİGEM ile temas kurdum. Onların o zamanlar sağladığı kivi yetiştiriciliği ile ilgili tatbiki ve nazari birçok kurslara hem kendimin hem de şirketimizin çalışanlarının katılmasını sağladık.’’ A&G Çifliği kurucusu Barbaros Bey, 2003 yılında şimdiki A&G organik üretim tesisi olarak kuracağı araziyi, Sakarya ilinin Kızılcıklı köyünün sınırları içinde satın almış. Bütün tesisi sıfırdan kurmuşlar. Barbaros Bey, bir tarafından derelerin aktığı, yüz yıllık ağaçların süslediği bu güzel araziyi, organik tarıma elverişli hale getirmenin uzun zaman aldığını söylüyor. Ürettikleri bu güzel ürünlerin dışında bizleri memnun eden bir diğer konu da çalışanların tamamen yerel, çevre köylerde yaşayan aileler olması. Şirket olarak hem sürdürülebilir bir tarım yapıyor, hem de bulundukları çevreye ekonomik katkı sağlıyor.